Bu, bir kendime not yazısıdır sayın okur.
Yazın sonuna yaklaşırken ve hatta kış arada bir kendini yağmurla, rüzgarla hatırlatmaya başlamışken, bu bir bir daha yapmayacağım yazısıdır. Jollytur’un fırsatlar sayfasını görüp, aynanın karşısına geçip, niye benim bundan haberim yoktu temalı kendi kendime söylendiğim sitemler söz konusu… Çünkü yorucu geçen bir yıl, beraberinde güzel bir tatil ile dinlenme ve yenilenme gerekliliğini de getirir. Peki, ben o gerekliliği yerine getirebildim mi? Hayır!

O yüzden araştırmaya giriştim. Bu yaz bitti bitecek ama belki hala bir şeyler yapabilirim diye düşündüm. Yaz bitmeden araya bir şeyler sıkıştırabilirim belki diye umut ettim. Velev ki bu yazı kurtaramadım diyelim, önümüzdeki yıla bir – sıfır önde başlamak, fırsatlardan haberdar olmak istedim. Çünkü İstanbul’da olmak, her santimetre kareye düşen stresle mücadele etmek demek ve bu mücadele ruhu, vücudu tazelemeden yapılmaz.
Neticede bu araştırma sonucunda not defterimin ilk satırına Jollytur’u ekledim. Jollytur’dan tatil fırsatlarını takibe başlayarak en azından motivasyonumu yeniden sağladım. Önümüzdeki günlerden, önümüzdeki izin günlerinden, yıllık izinlerden hatta kaçamak yapılmalık hafta sonlarından umutluyum.
Bunu buraya hemen yazıyorum ki verdiğim karardan geri adım atmayayım. Bir daha balkonumda çekirdek çitlerken, sosyal medyaya düşen tatil fotoğraflarına kısık gözlerle bakmayayım. Bu burada dursun o yüzden. Kendime not.
Şimdi gidip araştırmalarıma devam edeceğim. Jollytur’un tatil fırsatlarını inceleyeceğim. Son bir umut işte… Henüz yaz bitmedi neticede. Belki birkaç günlük bir kaçamak olur. Olur ya hani… Belki…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme